Erken çocukluk dönemi ve devamında bizim için önemli olan figürler ile (anne, baba, kardeş, akraba, arkadaş vs.) kurduğumuz ilişkiler kendimiz, diğer insanlar ve yaşam hakkında neye inanacağımız ve inandığımız şeylerle nasıl başa çıkacağımz konusunda kritik bir role sahiptir. Her birimiz doğduğumuz andan itibaren evrensel olarak kabul edilen temel ihtiyaçlarımızın olabildiğince karşılanmasını bekler ve bize yönelik tutumlara göre yaşamı anlamlandırırız. ”Şema” olarak adlandırılan bu yapılar; bizim için önemli olan; anılar, duygular, bilişler ve bedensel duyumlardan oluşan yapılardır. Çocukluk ve ergenlik dönemi boyunca şekillenen şemalar olumlu olabileceği gibi olumsuz içerikte de olabilmektedir. Basit bir anlatımla; geçmişinde daha çok olumlu yaşantılar deneyimlemiş biri, kendine ve diğer insanlara olan bakışında daha esnek, olumlu bir bakış geliştirecek ve yaşamındaki zorlanmalar ile daha sağlıklı başa çıkabilme kapasitesine sahip olacaktır. Benzer şekilde; yıkıcı ve olumsuz çocukluk deneyimleri olan birinin de kendisini değersiz, yetersiz, başarısız, sevilmeyen, kusurlu, yalnız olarak algılama ve yaşamında karşılaştığı zorluklarla uyum bozucu şekilde başa çıkma ihtimali bulunmaktadır. Erken dönem uyum bozucu şemalar olarak da adlandırılan bu yapılan yalnızca kişinin inanç sistemini şekillendirmekle kalmamakta, aynı zamanda davranışlarını, duygularını, düşüncelerini, kritik yaşam seçimlerini (partner seçimi vs.) önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Şu ana kadar belirlenmiş 18 şema şu şekildedir:

 

– Terkedilme Şeması

– Güvensizlik/Kuşkuculuk Şeması

-Duygusal Yoksunluk Şeması

-Kusurluluk Şeması

-Sosyal İzolasyon Şeması

-Bağımlılık/Yetersizlik Şeması

-Dayanıksızlık Şeması

-Yapışıklık/Gelişmemiş Benlik Şeması

-Başarısızlık Şeması

-Hak Görme/Büyüklenmecilik Şeması

-Yetersiz Özdenetim/Özdisiplin Şeması

-Boyun Eğicilik Şeması

-Kendini Feda Etme Şeması

-Onay Arayıcılık Şeması

-Karamsarlık Şeması

-Duygusal Baskılama Şeması

-Yüksek Standartlar Şeması

-Cezalandırıcılık Şeması

 

 

Bireyde hangi şema ya da şemaların olabileceği, varsa ne şiddet düzeyinde olduğu; kişinin geçmiş öyküsü ve mizaç faktöründen etkilenebilmektedir.

 

Şemanızla Nasıl Başa Çıkıyorsunuz?  

Şema terapi alanında yapılan çalışmalar; bir kişinin erken dönem uyum bozucu şemalar ile 3 şekilde başa çıktığını ortaya koymaktadır. Stres modelindeki Savaş-Kaç tepkisinden uyarlanan bu başa çıkma tarzları; Teslim Olma, Kaçınma ve Aşırı Telafi’dir. Kişi, bu başa çıkma biçimlerinin tümünü farklı zamanlarda kullansa da her bir başa çıkma şeklinin farklı görünümleri bulunmaktadır. Unutulmaması gereken teslim olma, kaçınma ve aşırı telafi baş etme tarzları sorunu ortadan kaldırmamakla birlikte şemanın tetiklediği olumsuz, duygu, düşünce ve davranışların devam etmesini sağlamaktadır. Başka bir deyişle bu üç yöntemde şemalar karşısında etkisizdir.

 

Şemaya Teslim Olma   

Bu başa çıkma tarzında kişi; inanmakta olduğu şemayı güçlendirecek, doğrulayacak davranış, düşünce ve duygu stratejileri sergilemektedir. Örneğin; kusurluluk şemasına sahip birinin; eleştirel, kusur bulucu, reddedici bir partner ile ilişkisini sürmeye devam etmesi buna örnek olarak verilebilir. Böyle bir ilişkinin içerisinde kişinin kusurlu olduğuna dair inancı daha da pekişecek ve hissettiği olumsuz duygular şiddetlenecektir. Kişi şemasına teslim oluyorsa; şemayla uyumlu bilgiler süzgeçten geçerken, şemayla çelişen veriler göz ardı edilecektir (Örneğin; kişi için, kendisine kötü davranan bir partner değersiz olduğunun kanıtı olarak sayılırken, başka insanların şefkatli davranışları, iltifat ve övgüleri hesaba katılmaz ya da görülemez)

Şema Kaçınması 

Bu başa çıkma tarzında birey; şemanın tetiklediği ya da tetikleyebileceği olası nahoş duygulardan uzak durmaya yönelik duygusal, davranışsal ve düşünsel stratejiler sergiler. Örneğin; bağımlılık/yetersizlik şeması olan biri; yapamayacağına, üstesinden gelemeyeceğine inandığı için iş yerindeki terfi fırsatını geri tepebilir. Bu durumda kişi kaçınarak kısa vadede yetersizlik şemasını ortaya çıkarabileceği anksiyeteden uzaklaşmış olsa da ”bir şeyi daha yapamadığına” dair düşüncesi ve yetersizlik hisleri uzun vadede daha da pekişir.

 

Şema Telafisi (Aşırı Telafi) : Her ne kadar telafi kavramı sözlük anlamı açısından olumlu çağrışımlar yapsa da bireyin şemasıyla aşırı telafi eden tarzda başa çıkma biçimi paradoksal bir biçimde olumsuz inançlarını beslemektedir. Bu başa çıkma tarzında kişi; şemasının tam aksi yönünde yoğun bir çaba sarfederek, inandığı şeyin tersinde davranış ve düşünce stratejiler sergiler. Örneğin; duygusal yoksunluk şeması olan ve çevresinden ilgi ve yakınlık konusunda ihtiyaçları fazla olan biri, ilişkilerinde mesafeli, donuk ve karşı tarafı kendisinden duygusal olarak uzaklaştırıcı tavır ve davranışlarda bulunabilir. Kişi bu şekilde başa çıkmaya çalışsa da, temelde inandığı yalnızlık ve yoksunluk hisleri kuvvetlendirecektir.

 

Klinik Psikolog Onur ARSEL