Panik atak esnasında kişiler ciddi bedensel ve duygusal zorlanma yaşamaktadırlar. Ani şekilde yaşanan belirtiler arasında sıklıkla:

 

* Kalp atışında hızlanma, çarpıntı

* Terleme, ateş basması, ürperme

* Titreme, sarsılma

* Nefes daralması, nefes almakta zorlanma hissi

* Boğuluyormuş gibi hissetme

* Baş dönmesi, sersemlik hali

* Kendine ya da insanlara, dünyaya yabancılaşma, gerçeklik hissinde kaybolma

* Uyuşma, karıncalanma

*Göğüs ağrısı, göğüste sıkışma

* Mide kasılması, bulantı vs gözlemlenmektedir.

* Kontrolü, denetimi yitirme korkusu

*Ölüm korkusu

 

Panik ataklar insanın ömründe bir ya da bir kaç defa yaşayabileceği bir durum olabileceği gibi panik bozukluk düzeyine de erişebilir. Amerikan Psikiyatri Birliği’ne göre panik bozukluğun tanı kriterleri şu şekildedir:

 

* Yineleyen şekilde ani, beklenmedik şekilde ortaya çıkan, yoğun korku ve içsel sıkıntının eşlik ettiği dakikalar içinde doruğa ulaşan bir durumdur.

* Panik atakların olacağı ya da atakların olası olumsuz sonuçlarıyla ilgili sürekli endişelenme, tasalanma

* Panik ataklara bağlı belirgin davranış değişiklikleri (örn. spor yapmaktan ya da kaygıyı tetikleyebilecek ortam, durum kaçınmak).

* Atakların en az bir ay süreyle gözlenmesi…

 

Panik bozukluk tanısı için mutlaka olası alkol-madde kullanım sorunları, ilaç kullanımı ya da hipertiroidi, kalp-akciğer hastalıkları gibi sorunlar araştırılmalı ve öncelikle fiziksel bir sorunun olmadığından emin olunmalıdır. Benzer şekilde uzman tarafından olası diğer psikiyatrik rahatsızlıkların eşlik edip etmediği dikkatle değerlendirilmelidir.

 

Panik Atağın Üstesinden Gelebilirsiniz 

 

Genellikle 20-35 yaşları arasında başlayan panik ataklar toplumun yüzde 3-4’lük kesiminde görülmektedir. Panik atak yaşayan kişiler sıklıkla yoğun yaşadıkları kaygı belirtilerini yeniden yaşamak endişesi işe huzursuz ve gerginlik içinde yaşamlarını sürdürürler ve yaşam kaliteleri belirgin bir şekilde azalmaya başlar. Panik atak tedavisinde güncel 2 tedavi yaklaşımını vardır. Bunlar:

1- Psikofarmakolojik tedaviler (ilaç tedavileri)

2- Psikoterapi

 

Psikoterapide Nasıl İyileşme Sağlanıyor? 

 

Panik atakta psikoterapi sürecinden önce kişinin bir hekim kontrolü ve yönlendirmesi ile fiziksel tetkiklerini yaptırması ve mevcut tabloya fiziksel nedenlerin eşlik etmediğinden emin olunması önemlidir. İlk görüşmede terapist ve hasta; hastayı betimleyen bilgileri aldıktan sonra sıcak, empatik, güvene dayalı bir terapi ilişkisi içinde mevcut şikayetlerin belirlenmesi, şikayetlerin başlangıcı, nasıl devam ettiği, belirtileri artıran-azaltan faktörlerin tespiti, aile ilişkileri, kişilik özellikleri, ailede psikiyatrik öykünün varlığı gibi konuları detaylı irdelerler. İlk seansın önemli konularından biri de panik atağın nedenleri, kaygının doğasına yönelik verilen psikoeğitimdir. Günümüzde panik atak tedavisinde sıklıkla bilişsel davranışçı terapiler uygulanmaktadır. Bilişsel davranışçı terapiyi uygulayan bir uzman, ilk seansta kişinin mevcut bedensel duyumlarına yönelik düşüncelerinin, içsel yorumlarının mevcut şikayetlerle olan bağlantısını anlatır. Mümkünse hastanın yaşamı üzerinden spesifik örnekler seçilerek hastaya duygu, düşüncelerini kendisinin bulmasını sağlayacak bir ilişki tarzı benimsenir. Panik atak hastalarıyla olan ilk görüşmelerde sıklıkla hastayı daha detaylı tanımaya yönelik psikolojik testler, panik atağı tanıtıcı broşürler ya da panik bozuklukla ilgili kitaplar önerilebilir.

 

Değişim Aşaması

 

Panik atak hastaları ile çalışırken kişinin psikoterapi modeline hakim olması, sorunlarını formülize edip anlayabilmesi sağlandıktan sonra duygularını nasıl yönetebileceğine dair çalışmalar uygulanır. Bunlar arasında sıklıkla; düşünce kayıtlarının tutulması, kaygıyı tetikleyen cümlelerin uzmanla birlikte sorgulanması ve gerçekçi-rasyonel düşüncelerin oluşturulması sayılabilir. Ayrıca kaygıyı azaltan gevşeme egzersizlerinin öğretilmesi, kaygıyı tetikleyen duruma maruz bırakma gibi teknikler de uygulamalar arasındadır.

 

Değişim Aşaması: ”Farklı Şekilde Var Olabilmeyi Öğrenmek…”  

 

Terapinin ilerleyen seanslarında olumlu bir şekilde kurulan terapi işbirliğiyle birlikte uzman ve başvuran kişi sorunların kökenlerine inebilirler. Mevcut şikayetlerin altında ne gibi bir öykü var? Ne gibi kişilik özellikleri, yaşam kuralları kaygıya yatkınlaştırıyor? Çocukluk ve gençlik öykümde beni kaygıya yatkın kılan ne gibi yaşantılarım, anılarım var? Tüm bunların belirlenmesi ve yerine daha işlevsel uyum bozmayan temel inançların, kuralların oluşturulmasıyla birlikte terapi sonlanır. Başarılı bir terapi sürecinde kişi kendi kendisinin terapisti olmayı öğrenir. Kendini derinlemesine tanır. Panik ataklarıyla ilgili algıladığı tehlike azalır. Başa çıkma becerileri artar.

 

Uzman Klinik Psikolog Onur ARSEL

Gelişim Psikiyatri & Psikoterapi Merkezi

Bilgi ve Randevu: 0242 316